『Reunited Under City Lights: A Tale of Art and Redemption』のカバーアート

Reunited Under City Lights: A Tale of Art and Redemption

Reunited Under City Lights: A Tale of Art and Redemption

無料で聴く

ポッドキャストの詳細を見る

このコンテンツについて

Fluent Fiction - Turkish: Reunited Under City Lights: A Tale of Art and Redemption Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.com/tr/episode/2025-07-04-22-34-02-tr Story Transcript:Tr: Emre camdan dışarı bakıyordu.En: Emre was looking out the window.Tr: Yüksek Teknoloji Şehri'nin parlak ışıkları geceyi aydınlatıyordu.En: The bright lights of the Yüksek Teknoloji Şehri illuminated the night.Tr: O an, küçük kız kardeşi Derya'nın onu ziyarete geleceğini düşündü.En: At that moment, he thought about his little sister Derya coming to visit him.Tr: Yıllardır görüşmemişlerdi.En: They hadn't seen each other for years.Tr: Anne babalarının boşanmasından sonra farklı şehirlere dağılmışlardı.En: After their parents' divorce, they had scattered to different cities.Tr: Emre, başarılı bir teknoloji girişimcisi olmuştu.En: Emre had become a successful tech entrepreneur.Tr: Ancak, bu başarı yalnızlığını gizleyemedi.En: However, this success couldn't hide his loneliness.Tr: Derya ise bir sanatçıydı, ama kendini hep yetersiz hissediyordu.En: Derya, on the other hand, was an artist but always felt inadequate.Tr: Emre, Derya'nın güvenini kazanmak istiyordu.En: Emre wanted to gain Derya's trust.Tr: Şirketinin yaklaşan kültürel etkinliğinde Derya'nın eserlerini sergilemesini hayal etmişti.En: He had imagined exhibiting Derya's works at his company's upcoming cultural event.Tr: Derya, eski bir arkadaşının önerisiyle şehre gelmişti.En: Derya had come to the city on the recommendation of an old friend.Tr: Yüksek binaların arasında kaybolmuş, etrafına bakınarak yürüyordu.En: She was lost among the tall buildings, walking while looking around.Tr: İçinde bir huzursuzluk vardı.En: She had a sense of unease inside.Tr: Ağabeyi Emre ile uzun süre sonra tekrar bir araya gelecekti.En: She would be reuniting with her brother Emre after a long time.Tr: İnandığı sanatı, başarısızlık korkusuyla gölgeliydi.En: Her art, which she believed in, was overshadowed by the fear of failure.Tr: Güneşli bir yaz günü, Derya ve Emre parkta buluştular.En: On a sunny summer day, Derya and Emre met in the park.Tr: Emre, Derya'yı görmekten mutlu olmuştu.En: Emre was happy to see Derya.Tr: Ancak aralarında ince bir çizgi vardı; yılların getirdiği mesafe.En: However, there was a thin line between them; the distance brought by the years.Tr: Kısa bir konuşmadan sonra Emre, Derya'ya etkinlik teklifini sundu.En: After a short conversation, Emre presented the event offer to Derya.Tr: Derya duraksadı.En: Derya hesitated.Tr: Kendine güveni yoktu, ama Emre'nin desteğini hissediyordu.En: She lacked confidence, but she felt Emre's support.Tr: Derya cesaret alarak teklifi kabul etti.En: Gaining courage, Derya accepted the offer.Tr: Etkinlik günü gelmişti.En: The day of the event had arrived.Tr: Salon insanlarla doluydu.En: The hall was filled with people.Tr: Yüksek camlar güneş ışığını içeri süzüyordu.En: High windows let the sunlight stream inside.Tr: Derya'nın kalbi hızlı atıyordu.En: Derya's heart was beating fast.Tr: Sahneye çıkmaktan çekiniyordu.En: She was hesitant to step onto the stage.Tr: Emre, işiyle meşguldü, ama kardeşinin kaygısını hissetti.En: Emre was busy with his work, but he sensed his sister's anxiety.Tr: Gözlerine baktı ve yanına geldi.En: He looked into her eyes and came over to her.Tr: “Yanındayım,” dedi yumuşak bir sesle.En: "I'm here with you," he said in a soft voice.Tr: Emre'nin desteğiyle Derya sahneye çıktı.En: With Emre's support, Derya stepped onto the stage.Tr: Anı yakaladı, kalbinin çarpışı yavaşladı.En: She seized the moment, and her heartbeats slowed.Tr: Derya'nın eserleri büyük beğeni topladı.En: Derya's works received great admiration.Tr: Katılanlar, onun sanatındaki derinliği ve duyguyu övdü.En: The attendees praised the depth and emotion in her art.Tr: Emre ve Derya’nın yüzünde bir gülümseme belirdi.En: A smile appeared on Emre and Derya's faces.Tr: Uzun zaman sonra ilk kez gerçek bir bağ kurabilmişlerdi.En: For the first time in a long time, they were able to form a genuine connection.Tr: Emre, iş hayatının yanında aile öneminin farkına vardı.En: Emre realized the importance of family alongside his career.Tr: Derya, sanatına olan inancını yeniden kazandı.En: Derya regained her faith in her art.Tr: İki kardeş, şehir ışıklarının altında yeni bir döneme başladılar.En: Under the city lights, the two siblings embarked on a new chapter.Tr: Yüksek Teknoloji Şehri'nin hayatı, her zamanki gibi devam ederken, Emre ve Derya için her şey farklı bir anlam kazanmıştı.En: While life in the Yüksek Teknoloji Şehri continued as usual, everything had gained a different meaning for Emre and Derya.Tr: Birbirlerini anladılar, desteklediler ve yeni hayaller kurdular.En: They understood each other, supported ...

Reunited Under City Lights: A Tale of Art and Redemptionに寄せられたリスナーの声

カスタマーレビュー:以下のタブを選択することで、他のサイトのレビューをご覧になれます。